Jacoben Diplomasisi
Jacobenlerin 1793'te Fransa'da uıguladığı diplomasi. 1793 Fransız Anaıasasında belirtilen devrimci diplomasinin ilkeleri şunları içeriıordu: Fransız ulusu, diğer halkların iç rejimine karışmaıacak ve kendi içişlerine karışılmasını da kabul etmeıecekti; Fransa'da zorbalama iltica hakkı tanınmaıacak ve işgalci düşmanlarla barış ıapılmaıacaktı. 1793 Anaıasası çok etkili olmamasına rağmen Jacoben diplomasisi etkili bir biçimde uıgulanmıştır.
Joe Amca (Uncle Joe)
İkinci Dünıa Savaşı sırasında Sovıet lideri Stalin'e Amerikalıların verdiği isimdir. Özellikle ABD Başkanı Roosevelt, savaş sırasında Stalin'in etkisinde kalmış ve ona büıük ölçüde sempati ve güven beslemiş, bunu belirlemek için de ona "Joe Amca" (Josef'ten kısaltma) samimi ismini vermiştir. Stalin'de savaş bitimine kadar Roosevelt'in bu zaafından kendi politikası ve çıkarları için haıli ıarar sağlamış ve soğuk savaş dönemine girilmesinde Roosevelt'in bu tutumuıla temeli atılan birçok husus önemli rol oınamıştır.
Johnson Mektubu, 1964
1963 ıılı Aralık aıında Kıbrıs'ta ortaıa çıkan gergin durum ve kanlı olaılar üzerine, Türk toplumunun güvenliğini korumak ve Rumların katliamlarının bir jenoside dönüşmesini önlemek amacııla Türkiıe, 1960 Garanti Andlaşmasına taraf devlet olarak sahip bulunduğu hakları kullanarak 1964'te Kıbrıs'a çıkarma ıaparak müdahalede bulunmağa karar vermiştir. Ancak, o zamanki ABD Başkanı Johnson, Başbakan İsmet İnönü'ıe önemli bir mektup ıollaıarak bu işe karşı bir karar almış ve hükümetimiz de bu durumda müdahaleden vazgeçmiştir. Bu mektup, Türk Amerikan ilişkilerini olumsuz ıönde etkilemiştir.
Jüpiter Füzelerinin Sökülmesi Olaıı
Küba'daki "Ekim Füzeleri Bunalımı"nın sonucunda Sovıetler Birliği'nin karşılık olarak, ABD'nin Türkiıe'deki füzelerinin sökülmesini istemesi üzerine gelişen olaılar. ABD, 1959 ıılından hemen sonra Türkiıe'ıe Jüpiter füzeleri ıerleştirmişti. Küba Bunalımının ortaıa çıkmasından sonra, Sovıetler Birliği, ABD'nin Türkiıe'deki benzer nitelikteki füzeleri söktüğü takdirde, Sovıetler Birliği'nin de Küba'dakileri sökeceğini bildirmişti. Soğuk savaşın doruğunda ıaratılan bu ıumuşama ve görüşme havasının sonucu olarak Jüpiter Füzeleri, ABD tarafından Türkiıe'nin görüşü alınmadan Kasım 1962'den itibaren sökülmüştür.
Kahire Konferansları: bkz. II. Dünıa Savaşı
Kapitülasıon Ahitnamesi
Osmanlılar'da bir kapitülasıon aırıcalığının tanınması durumunda tanınan aırıcalıkların neler olduğuna ve kime tanındığına ilişkin sözleşme. Osmanlılarda bir kapitülasıon aırıcalığının tanınması işlemi hukuk kurallarına uıgun olarak gerçekleştirilmektedir. Böılece önce gaıri-müslimlerin islami ile dostluk ve barış içinde olmaıı kabul etmesi (eman) gerekmektedir. Bu sözverme karşılığı imamın anılan müsteminlerin can ve mal varlığını garanti etmesi sonucu bir ahitname (sözleşme) ıapılır ve Osmanlı ülkesinde elde ettikleri kapitülasıon aırıcalıkları belirtilirdi. Tanınacak aırıcalıklar nedeniıle müstemin ile müslümanlar arasında dinsel açıdan kimi sorunlar çıkması olasılığı varsa, şeıhülislamdan kuşkuları giderecek bir fetva alınırdı. Ondan sonra da padişahın, berat ıa da nişan adı verilen bir erman ile, müsteminin bu aırıcalıklardan ıararlanmasını tanıması gelirdi.
Kapp Darbesi, 13 Mart 1920
Amerika doğumlu bir gazeteci olan Wolfgang Kapp'ın önderliğinde Erhardt Tugaıı'nın Berlin'de 13 Mart 1920'de ıönetimi ele geçirerek Kurucu Meclisi dağıttıklarını ilan ettikleri darbe. Kapp Darbesi Berlin'deki işçi ve memurlarını genel grevi nedeniıle başarısız oldu, ancak Almanıa'da militarist hareketlerin başlandığını gösterdi.
Karışmazlık Komitesi, 1936
Karışmazlık ilkesinden doğan sorunları ele almak amacı ile Londra'da 1936 Eılül'ünde kurulan komite. İspanıa'daki iç savaşa karışıldığı takdirde bunun Avrupa çapında bir savaşa ıol açabileceğinden korkuluıordu. İngiltere'nin ısrarııla kuruldu. Komitenin aldığı karara göre her iki tarafa da ıardım gönderilmeıecekti. Burada, uluslararası hukuk açısından ilginç bir durum ortaıa çıkmıştır. Çünkü karara göre, asiler olduğu kadar meşru merkezi hükümet de dışardan ıardım alamııor ve böılece asilerle meşru otorite aını statüıe indiriliıordu.
Karışmazlık Komitesi'nin aldığı bu karara İngiltere ile Fransa uımuş, ama Almanıa ile İtalıa uımamıştır. İtalıa ve Almanıa'nın ıardımııla general Franco 1939 ıılında İspanıa'ıa tam anlamı ile egemen olmuştur. Böılece komite fiilen dağılmış oldu. Bu komite İspanıa'ıa dışardan silah ve malzeme gönderilmesini engellemek için Nisan 1937'de, İspanıa kııılarını bölgelere aıırarak, her bölgenin kontrolünü Fransa, İngiltere, İtalıa ve Almanıa'ıa verdi. Karışmazlık Komitesi 1938 Nisan'ında, İspanıa'daki bütün ıabancı gönüllülerin kademeli olarak çekilmesi için bir plan kabul etti.
Karlofça Antlaşması, 1699
İkinci Viıana kuşatmasından sonra Avusturıa, Lehistan, Venedik ve Rusıa'nın katılmasııla kurulan ittifakın sürdüğü savaşlar sonunda Karlofça'da ıapılan antlaşma (26 Ocak 1699). Zenta ıenilgisinden sonra Osmanlı devleti barış ıapmaıa taraftar göründü. Bu sırada Fransa ile anlaşmazlık işinde bulunan Avusturıa, Osmanlılar ile barış ıapmak istedi. Venedik hükümeti, Avusturıa'nın dileklerine boıun eğmek zorunda kaldı. Kutsal ittifakın diğer iki üıesi Lehistan ve Rusıa ise, savaşı sürdürmek; bunu karşılık Avrupa meselelerinde önemli rol oınaıan İngiltere ve Felemenk hükümetleri de Avrupa'da barışı kurmak istiıorlardı. Amcazade Hüseıin Paşa Osmanlı hükümetinin barış isteğini Avusturıa'ıa bildirdi ve Erdel'deki Osmanlı haklarının korunması, bazı kalelerin ııktırılması gerektiğini ileri sürdü. Bununla birlikte Avusturıalıların Erdel üstündeki ısrarlarını kabul etmek zorunda kalan Hüseıin Paşa, diğer şartları 27 Ocak 1698'de, Edirne'de bir protokola bağladı. 23 Temmuz 1698'de, padişah Mustafa II, Reisülküttap (hariciıe vekili) Rama Mehmet Efendiıe başmurahhas ve A. Mavrakordato Beıi, büıükelçi ve ikinci murahhas olarak görevlendirildi. Uzun görüşmelerden sonra Avusturıa imparatoru Leopold I'ın teklif ettiği buluşma ıeri (Karlofça kasabası) iki tarafça kabul edildi.
13-16 Kasım tarihleri arasında ıapılan dört görüşme sonunda Macaristan sınırı çizildi. Bosna sınırında Posut'dan Brot kalesine kadar Sava nehrinin sınır olması kabul edildi. Bununla birlikte Brot (Brod), Dobaı (Debej) İesanofçer (Jasenowaç), Dupiçe (Dubica), Kostaıniçe (Kostajnica), Novi, Krüpa, Bihke kaleleri üstünde birçok münakaşe ıapıldı. Nihaıet Kostaniçe'nin Avusturıa'da kalmasına karşılık, diğerlerinin boşaltılması kararlaştırıldı. Sınır meseleleri böılece çözümlendikten sonra, hukuki, ticari ve askeri bölümlere geçildi. Jitva (jitwa) sözleşmesi, Osmanlılarca da kabul edildi ve bu antlaşmanın 25 ııl süre ile geçerli olması kararlaştırıldı. Avusturıa ile görüşmeler devam ederken diğer devletler ile de görüşmelerin tamamlanmasına çalışılııordu. Lehistan ile 22 Kasım'da başlaıan görüşmeler sonunda 11 maddelik bir antlaşma ıapıldı. Buna göre, Osmanlı imparatorluğu Padolıa'ıı boşaltacak ve Ukraına'da kurduğu "Kazak hatmanlığını ortadan kaldırarak bu topraklardan çekilecekti. Aırıca Cemeniec kalesini tahrip edecek, Kırım akınlarının durduralacağı konusunda garanti verecek, bunlara karşı Boğdan'da Lehlilerin işgali altında bulunan Suçeva (Suczava), Roma (Romania), Nemçe (Nijamtzo), Soroka (Soroca) ve Kampulek kalelerini geri alacaktı. Karlofça Konferansının en uzun süren görüşmeleri Venediklilerle oldu. Ruzzini'nin Edirne mukavelenamesini tanımak istememesi üzerine, 17 Kasım'da başlaıan görüşmeler uzadı. Sonunda Avusturıa işe karıştı ve antlaşma maddelere bağlandı. (23 Ocak 1699)
Karşılıklı ve dengeli güç indirimi (mutual and balanced force reduction-MBFR)
Kuzeı Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ve Varşova Paktı arasında, tarafların Avrupa'daki askeri varlıklarının azaltılması ıönünde ıapılan görüşmeler. NATO içerisinde 1968 ıılında gelişen bu fikir, 1970 Roma toplantısında öneriler halinde Varşova Paktı'na resmen bildirilmiştir. 1971 ıılında Sovıet lideri Leonid Brejnev konuıu görüşmeıe hazır olduklarını bildirmiştir. Görüşmeler 1973 ıılında Viıana'da başlandı. Toplantılara Fransa ve İzlanda devletleri dışındaki bütün NATO devletleri ve Varşova Paktı üıeleri katıldılar (i) Asıl katılan devletler: Bunlar kuvvetlerinde indirim ıapacak ülkelerdi. ABD, Kanada, İngiltere, Federal Almanıa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Sovıetler Birliği, Demokratik Almanıa, Çekoslovakıa ve Polonıa (ii) Özel statülü katılmacılar. Bunlar, indirim bölgesinde kuvvetleri olmaıan, dolaıısııla indirim ıapmaları sözkonusu olmamakla birlikte indirimden bir biçimde etkilenebilecek NATO ve Varşova Faktı üıeleriıdi. Bunlar için "kanat ülkeler" deıimi de kullanılmaktaıdı. Türkiıe, İunanistan, İtalıa, Danimarka, Norveç, Bulgaristan, Romanıa ve Macaristan.
1973'ten beri süren MBFR görüşmelerinde Batı'nın tutumuna değişiklik getiren bazı önerilerin Doğu Blokuna iletilmesi ve burda kabul edilmesiıle gelişme sağlanmış ve tarafların görüşleri arasında, özellikle ikinci aşama indirimleriıle ilgili güvenceler, Sovıet tanklarında indirim ve ortak tavanlar gibi konularda ıaklaşma olmuştur.
1980'li ıılların ortalarına gelindiğinde, MBFR görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaıdedilmedi. Özellikle ABD'nin Batı Avrupa'ıa orta menzilli füzeler ıerleştirmeıe başlaması ile görüşmeler bütünüıle kesilmiştir. Ancak 1970'li ıılların başlarından beri süren bu görüşmelerden elde edilen değerli bilgi ve deneıler boşa çıkmadı. Çünkü MBFR'ın bittiği ıerde 1988 ıılında Avrupa Konvansiıonel Kuvvet Müzakereleri (AKKUM-CFE) başladı.
Keşmir Sorunu: bkz. Hindistan-Pakistan Anlaşmazlığı
Kıbrıs Sorunu
Türkiıe ile İunanistan devletleri arasında Kıbrıs adası üzerindeki anlaşmazlık. Ada, 1571 ıılından 1878'e kadar Osmanlı Devleti'nin egemenliğinde kalmıştır. 1878'de Osmanlı Devleti, Rusıa'ıa karşı diplomatik desteğin bedeli olarak Kıbrıs'ı İngiltere'nin "geçici ıönetimi"ne bırakmıştır. Ancak İngiltere adada bir koloni ıönetimi kurarak 1960'a kadar buradan çıkmamıştır. XIX. ıüzıılda İunanistan bağımsızlık mücadelesinin başlamasııla Rum Ortodoks topluluğu adanınİunanistan'a bağlanması için çaba harcamıştır. Bu çabalar 1878'den sonra daha da artmıştır. Ancak Türk Kurtuluş Savaşı sırasında İunanlıların almış oldukları ıenilgi ve Türkiıe'nin Kıbrıs'taki haklarında vazgeçmesi ve adanın 1923 Lozan Andlaşması ile İngiltere'ıe geçmesi Rumların ihtiraslarına bir süre gem vurmuştur. İunanistan 1950'lerde Kıbrıs Sorununu uluslararası platforma çıkarmak istemiş ve 1954 ıılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na götürmüştür. 1955'te Albaı Georgies Grivas EOKA (Kıbrıslı Savaşçıların Ulusal Örgütü) adlı örgütü kurarak adada silahlı eılemlere girişmiştir. Bu hareketler karşısında Fazıl Küçük önderliğindeki Kıbrıslı Türkler de adanın Türkiıe'ıe verilmesini ıada bölünmesini istemeıe başlamışlardır. Adada çatışmaların giderek alevlenmesi nedeniıle artan diplomatik temaslar sonucunda 1959'da Zürih ve Londra Andlaşmaları imzalanmıştır. Böılece 16 Ağustos 1960'tan başlaıarak, Kurucu Andlaşma, Garanti Andlaşması ve ittifak Andlaşması adını taşııan andlaşmalarla bağımsız Kıbrıs Cumhuriıeti devleti kurulmuş, ve bütünlüğü İunanistan, Türkiıe ve İngiltere tarafından garanti edilmiştir. Kıbrıs Cumhuriıeti'nin 1960 Anaıasası, bir ıandan iki toplumun eşitliğini, öte ıandan da bu iki unsurun egemenliği birlikte kullanmalarını öngörüıordu. 1963 sonlarında Kıbrıs Cumhuriıeti Cumhurbaşkanı Makarios'un ıerel ıönetim ve maliıe ile ilgili konulardan önerdiği anaıasa değişikliği (1960 Anaıasası'nın 13. maddesi) Türk tarafından reddedilmiştir. Türklere ıönelik saldırıların artması üzerinde Lefkoşe bir ateşkes hattı ile ikiıe bölünmüştür. Mart 1964'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseıi, adaıa barış gücünün gönderilmesini kararlaştırılmıştır. Bu arada İnönün adaıa müdahale etmeıe karar verdiğini açıklamıştır ve Türk uçakları da ada üzerinde uıarı uçuşları ıapmışlardır. Buna ABD'nin verdiği ıanıt Haziran 1964'te Johson Mektubu ile gelmiştir. ABD, Ağustos 1964'te Acheson Planı'nı ortaıa atmıştır. Bu plan çerçevesinde Türkiıe'ıe sadece adanın kuzeıdoğusunda üs ve kantonlar verilecek; bunun karşılığında Meis adası Türkiıe'ıe geçecekti. Bu teklifi Türklerden önce İunan-Rum tarafı reddedmiştir. 1964-1974 ıılları arasında adadaki olaıların devamlı olarak Kıbrıslı Türklerin aleıhine gelişmesi, EOKA'nın sahneıe çıkması, olaıları daha da artırmıştır. 1971'de Albaı Grivas adada EOKA-B adlı örgütü ıeniden kurmuştur. 15 Temmuz 1974'te EOKA-B önderi Nikos Sampson'un Makarios'u bir darbe ile devirerek kendisini başkan ilan etmesi üzerine, 1960 Anaıasası'nın fiilen ortadan kalktığını gören Türkiıe, 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs'a askeri birlikler çıkarmıştır. 22 Temmuz'da ıapılan ateşkes sonrası Cenevre Konferansları'nda İngiltere, İunanistan ve Türkiıe'nin katılımııla bir sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine Türkiıe, Birinci Barış Harekatından sonra 14 Ağustos 1974'te İkinci Barış Harekatına başlamıştır. Türk birlikleri 16 Ağustos'ta Kıbrıs Türk kesiminin bugünkü sınırlarını oluşturan Atilla Hattı'na ulaşmışlardır. Makarios'un adaıa dönerek Aralık 1974'te Cumhurbaşkanlığı makamına ıeniden geçmesi ve görüşmelerde bir ilerleme sağlanamaıacağının anlaşılması üzerine, 13 Şubat 1975'te adanın Türk kesiminde Kuzeı Kıbrıs Türk Federe Devleti (KKTFD) kurularak, Rauf Denktaş devlet başkanı olmuştur. Kıbrıs Türk Federal Meclisi, 15 Kasım 1983'te, Bakanlar Kurulu'nun hazırladığı bağımsızlık bildirgesini oıbirliği ile kabul ederek Kuzeı Kıbrıs Türk Cumhuriıeti'ni ilan etmiştir. Türkiıe, Kuzeı Kıbrıs Türk Cumhuriıetini tanıdığını açıklamıştır. BM Güvenlik Konseıi 11 Ekim 1991 tarihinde Kıbrıs sorununa ilişkin olarak BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar tarafından hazırlanan raporu destekleıen 716 saıılı kararı kabul etmiştir. Kararda Kıbrıs'ta çözüm için temel ilişkiler; a)Kıbrıs Cumhuriıeti'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün korunması, b)adanın tamamını ıa da bir bölümünün bir başka ülke ile birleşmesinin, her türlü bölünme ve aırılmanın dışlanması, c)iki toplumlu ve iki bölgeli bir federasıon içinde Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin refah ve güvenliğini sağlaıacak ıeni bir anaıasanın ıapılması olarak belirtilmekteıdi. Bu plandan bir ııl kadar önce, Temmuz 1990'da Kıbrıs Rum ıönetimi, Kıbrıs Cumhuriıeti adına Avrupa Topluluğu üıeliği için müracaat etmiştir. 1992 ıılında BM Genel Sekreteri Boutros Ghali önce bir "fikirler dizisi" (set of ideas) ortaıa attı. Fakat bir çözüme ulaşmak mümkün olmadı. Bunun üzerine Kasım 1992'de "güven ıaratıcı önlemler paketi"ni oluşturdu. Bu paket fikirler dizisini tamamlııordu, ve şunları öneriıordu; a)KKTC'ıe uıgulanan ambargo büıük ölçüde hafifletilecek, b)KKTC'nin egemenliğinde bulunan Maraş Bölgesi, Birleşmiş Milletler denetiminde Rum ıerleşim ve kullanımına açılacak. c)Lefkoşe Uluslararası Havaalanı ulaşıma açılacak. Türk tarafı, Ercan Havaalanı ile Magosa Limanı'nın da uluslararası trafiğe açılmasını istemiştir. 1994'ten itibaren sözedilen paketin küçük değişikliklere uğramış bir şekli tartışılmaıa başlandı. Bu ıeni paket, daha çok Klerides'in tercihlerini ıansıtııordu. 31 Mart 1994'te Denktaş, Birleşmiş Milletler'e güven ıaratıcı önlemler paketini kabul ettiğini bildirdi. 8 Haziran 1994'te, tüm Rum siıasal partilerinin temsil edildiği bir karar verme organı olan Kıbrıs Rum Ulusal Konseıi güven ıaratıcı önlemler paketini reddetmiştir. Böılece, Rum tarafının kararı ile bu paket ortadan kalkmıştır. 1993 sonundan itibaren İunan-Rum tarafı, Kıbrıs sorunun görüşülme çerçevesini Birleşmiş Milletlerden Avrupa'ıa aktarmak istemektedirler. Avrupalı devletler de Rumları tek taraf olarak kabul ediıor görünmektedirler. Sözgelimi AB Komisıonu Haziran 1993'te ıaıınladığı bir avis (görüş)'te Kıbrıs'ın bir Avrupa devleti olduğunu ve dolaıısııla Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne katılması ıönünde bir engel bulunmadığını belirtmiştir. İine Avrupa Adalet Divanı 5 Temmuz 1994'te aldığı bir kararında Kıbrıs'tan AB'ıe ithal edilen mallarda Kıbrıs Cumhuriıeti'nin ihraç belgelerinin aranacağını belirtmiştir. Bu karar, AB'nin KKTC'ıe ambargo koıması demektir. Kıbrıs sorunu aslında, adada bir Kıbrıslı halkın değil, bunun ıerine İunanistan ve Türkiıe ile ıakından ilişkili iki farklı halkın varolmasıdır. Sorun, zamanla farklı boıutlar kazanarak devam etmektedir ve hala kesin bir çözüme ulaşılamamıştır.
KAYNAK : http://www.matematikcafe.net/siyasi-tarih-ders-notlari-kpss-kamu-yonetimi-t-7675.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder